1 - Müslüman olmak.
2 - Akıllı olmak (Deli ya da bunak olmamak).
3 - Ergenlik çağına erişmiş olmak.
4 - Özgür olmak (Köle olmamak).
5 – Asli ihtiyaçları dışında hacca gidip dönünceye kadar,
hac yolculuğu sırasında kendisine gerekli olan yolculuk masraflarını
karşılayacak kadar ve bakmakla yükümlü olduğu kimselerin (aile efradının)
sosyal durumlarına uygun normal geçimlerini sağlayacak kadar maddi imkâna
(servete) sahip olmak.
6 – Sağlıklı olmak (Bizatihi kendisinin hac yapmaya sağlığı
el vermiyorsa kendisinin adına hac vazifesini yapması için başka birisini vekil
olarak hacca göndermesi gerekir).
7 – Kadınların can, mal ve namus güvenliğinin sağlanmış
olması.
8 – Eşi ölmüş ya da boşanmış kadınların iddet süresini
doldurmuş olmaları gerekir.
9 – Haccın farz olduğunu bilmek (Bu şart gayri Müslim
ülkelerde Müslüman olan kimseler için geçerlidir. Müslüman ülkelerde yaşayan
bir Müslüman’ın haccın farz olduğunu bilmemek mazeret sayılmaz.)
10 – Haccın yapıldığı günlere yetişmiş olmak.
İfrad haccı : Hac ayları (Şevval, Zilkade ve Zilhicce ayının
ilk on günü) içinde hacdan önce umre yapmadan sadece hac yapmak niyetiyle
ihrama girer. Arafat’a çıkar ve usulüne uygun bir şekilde hac görevini yerine
getirdikten sonra tıraş olup ihramdan çıkmak suretiyle yapılan hac çeşididir.
Bu şekilde yapılan
hac da harem bölgesinde kurban kesme mecburiyeti yoktur. Diğer bir ifadeyle bu kurban’ın kesilmesi
vacip değil sünnettir.
Temettü haccı : Hac ayları girince Mikat mahallinde umre
için ihrama girer ve Mekke’de bir umre yaptıktan sonra tıraş olup ihramdan
çıkar. Hac günleri gelince Mekke’de Hac yapmak niyetiyle tekrar ihrama girerek
Arafat’a çıkar ve usulüne uygun bir şekilde hac görevini yerine getirdikten
sonra tıraş olup ihramdan çıkarak yapılan hac çeşididir.
Dikkat edilirse bu hac şeklinde umre ve hac ayrı ayrı iki
sefer ihrama girerek gerçekleştirilmektedir.
Kıran haccı : Bu hac şeklinde ise hacı adayı Mikat
mahallinde ihrama niyetlenirken girdiği bu ihramının hem umre hem de haccı için
olması niyetiyle, yani iki ayrı (hac ve umre) ibadetini bir ihramda birleştirerek
ihrama girmeye niyetlenir.
Mekke’ye geldiğinde
usulüne uygun bir şekilde umresini yapar.
Fakat girdiği bu ihramı haccını da kapsadığından dolayı ve henüz hac
ibadetini de tamamlamadığı için tıraş olup ihramdan çıkmaz. İhramlı olarak hac
günlerinin gelmesini bekler ve zamanı gelince aynı ihramla Arafat’a çıkar ve
diğer hac menasikini (hac ve umre ile ilgili olarak yapılması gereken tüm
ibadetler) zamanında yerine getirip tıraş olup ihramdan çıkarak haccını
tamamlar.
Temettü ve kıran haccı yapan kadın-erkek tüm hacıların harem
bölgesinde bir kurban kesmeleri vaciptir (zorunludur).
Not : İfrad ve kıran
haccı yapanlar ayrıca kudüm tavafı yapmaları gerekir. İfrad haccı yapanlar bu
tavafı Mekke’ye geldikleri gibi kudüm tavafı diye niyetlenerek yaptıkları ilk
tavaftır.
Kıran haccı yapan
hacılar ise Mekke’ye ilk geldiklerinde ilk olarak umrelerini tamamlarlar ve
arkasından ayrıca niyetlenerek bir de kudüm tavafı yaparlar.
Haccın eda şekilleri bölümünde anlatıldığı üzere Kıran haccı
ve iİfrad haccı yapacak olan hacı adayı Mekke’ye girmeden mikat mahallinde
ihrama girdikten sonra kurban bayramının birinci gününe kadar ihramdan çıkamaz.
Özellikle ülkemizden hacca gidişlere baktığımızda bu süre en az üç-beş gün
ortalama yirmi-yirmibeş gün hatta bu süre bazen bir ayı bile geçebilmektedir.
Bu kadar uzun süre ihramda (yasaklarla
beraber günlük yaşamı sürdürerek ihramda) kalmanın zorluğu herkesçe malumdur.
Bu nedenle Türkiye’den giden hacılar genellikle temettü
haccı yaparlar. Zaten hacı adaylarımızın
başındaki görevli kişiler ve kafile başkanları’da hacı adaylarını bu şekilde yönlendirirler.
Bu sebeple biz burada temettü haccının nasıl yapıldığını
anlatacağız.
Hacı adayı öncelikle haccı hiç dillendirmeyip umre yapmak
niyetiyle ihrama girer.
İhrama mikat denilen sınırları geçmeden girilmesi gerekir.
Bu nedenle Türkiye’den yola çıkarken öncelikle Cidde’ye gidecekse ve Cidde
mikat sınırları içinde kalması sebebiyle havaalanında ihrama girmesi
gerekir. Programında önce Medine
ziyareti varsa bu durumda Türkiye’de ihrama girmesi gerekmez. Medine
ziyaretlerini bitirdikten sonra Mekke’ye geçerken Medine’nin 11 km dışında
Zulhuleyfe denilen mikat mahallinde ihrama girer.
Daha sonra web sitemizde umre nasıl yapılır bölümünde
anlatıldığı şekliyle umresinin tamamlar.
Umresini tamamlayıp ihramdan çıktıktan sonra Mekke’de
kalındığı sürece her fırsatta ihramsız olarak normal giydiği elbiseleri ile
bolca tavaflar yaparak, namazlarını
mümkün olduğunca Harem-i Şerifte kılmak suretriyle vb çeşitli ibadetlerle
günlerini değerlendirerek hac günlerinin gelmesini bekler.
Zilhicce ayının sekizinci
(Terviye) günü geldiğinde ihrama
girmek için gerekli bedeni ve manevi (ruhsal) hazırlığını yaptıktan sonra iki
rekât ihram namazı kılarak hac yapmak niyetiyle ihrama girer.
Telbiye, tekbir, tehlil ve salâvat çeker ve bunu her
fırsatta tekrarlar.
Not: buradan sonra ister temettü ister kıran veya ifrad
haccı yapsın tüm hac çeşitleri için uygulama aynıdır.
Kıran ve İfrad haccı yapanlar zaten hac için ihrama girmiş
Arafat’a çıkma gününü ihramlı olarak beklemektedirler.
Suud Hac Bakanlığının organize planlaması doğrultusunda her
kafileye tahsis edilen saatte (o gün veya gecesi) Mekke’den 25 km uzaklıktaki
Arafat’a otobüslerle gidilir. Her kafile kendine tahsis edilen çadırlara
yerleşerek o geceyi dualarla, zikirlerle, çeşitli ibadetlerle ve istirahatle
geçirir.
Ertesi günü (Zilhicce’nin 9. Arefe günü) öğle namazının
vakti girince öğle namazı için ezan okunur ve öğle namazının sünneti kılınır.
Daha sonra öğle namazının farzı için ikamet getirilir ve cemaatle öğle
namazının farzı kılınır. Öğle namazının son sünneti kılınmaz onun yerine ikindi
namazının farzını kılmak için tekrar ikamet getirilir ve yine cemaatle ikindi
namazının farzı kılınır. Bu şekilde öğle namazı vakti içinde öğle ve ikindiyi
öğle vakti içerisinde bir ezan ve iki kametle kılınır ki bu uygulamaya ikindi
namazını vakti girmeden öğle namazı vaktine çekerek iki namazı birlikte
kılmamız sebebiyle cem-i takdim denir.
Bu namazın akabinde gücü yetenler ayakta gücü yetmeyenler oturarak
uzunca bir dua yapılmak suretiyle Haccın en önemli farzı olan Arafat vakfesi
gerçekleştirilmiş olur.
Hacı adayları aynı gün akşam namazı vakti girince, akşam
namazını kılmadan Müzdelife’ye gitmek için otobüslerle yola çıkarlar.
Organizasyon planlamasına göre kafilemizin intikali gecikse ve hatta akşam
namazının vakti geçip yatsı vakti girmiş olsa bile yine akşam namazı kılınmaz.
Müzdelife’ye gelindiğinde akşam ve yatsı namazları daha
farklı bir uygulama olan yatsı vakti içerisinde birleştirerek cem-i tehir ile
kılarlar ki o da şöyledir. Akşam namazı vaktinde kılınmayıp geciktirerek yatsı
namazı vakti girdikten sonra iki vaktin namazı birleştirilerek kılınır.
Yatsı namazı vakti girdikten sonra akşam namazı için ezan okunur ve arkasından kamet
getirilerek akşam namazının farzı cemaatle kılınır. Akşam namazının farzının ardından sünneti kılınmadan yatsı için ariyetten ezan okumadan ve kamet getirilmeden yatsı namazının farzı cemaatle kılınır, fakat yatsının yine ilk
sünneti kılınmaz. Yatsı namazının farzını kıldıktan sonra son
sünneti ve vitr namazları ferdi (cemaatsiz herkes kendi) kılınır.
Bu namazların arkasından gücü yetenler ayakta gücü
yetmeyenler oturarak uzunca bir dua daha yapılmak suretiyle haccın ikinci
vakfesi olan olan Müzdelife vakfesi de gerçekleştirilmiş olur.
Müzdelife’den ayrılmadan Mina’da şeytan taşlamak için
gerekli olan 49 adet taş buradan toplanır. Bu taşlar nohuttan daha küçük ve
fındıktan da büyük olmayacak şekilde olmalıdır.
Gece yarısı olunca Mina’ya gitmek üzere Müzdelife’den yola
çıkılır. Bundan sonraki yolculuğumuz Mina’ya ve oradan da otelimize kadar olan
mesafe yaya olarak gerçekleşmektedir. Herkesin gerek Müzdelife’de kafilemize
tahsis edilen yerin ve gerek Mekke’de herkesin otelinin farklı yerlerde olması
sebebiyle takribi olarak bu yol oniki ila onaltı km arası değişkenlik arz eder.
Müzdelife’den çıkıp Mina’ya gelen hacılar Cemerat denilen
şeytan taşlama mevkiine geldiğinde o gün sadece büyük şeytana yedi taş atarlar.
Bu arada Dünya İslam Bankası parası hacıların önceden parasını yatırdıkları kurbanlarını
kesmeye başlamıştır.
Daha sonra oteline gelen hacılarımızdan kadınlar saçlarının
ucundan biraz keserek erkekler ise ya saçlarının tamamını kazıyarak (ki bu çok
faziletlidir) ya da saçlarının bir kısmını kısaltmak suretiyle ihramdan çıkmış
olurlar.
Kurban bayramının birinci günü (ki bu daha faziletlidir)
veya bayramın üçüncü günü akşam güneş batıncaya kadarki süre içerisinde
herhangi bir zamanda ifaza tavafı dediğimiz haccın rükunlarından biri olan farz
olan hac tavafını yapmak için Harem-i Şerife giderek bir tavaf yapar. Tavaf
namazından sonra Mes’a’ya geçerek haccın sa’y’ini yapar. Bu tavaf ve sa’y
ihramsız olarak (sivil normal elbiselerle) yapılır.
Bayramın ikinci günü öğle namazı vaktinden itibaren ertesi
günün imsak vaktine kadar olan süre içerisinde herhangi bir zamanda Mina’ya
giderek cemerat’da önce küçük şeytana sonra orta şeytana ve daha sonra büyük
şeytana usulüne uygun olarak yedişer (Toplamda yirmibir) taş atar.
Bayramın üçüncü
günüde aynı şekilde öğle namazı vaktinden itibaren ertesi günün imsak vaktine
kadar olan süre içerisinde herhangi bir zamanda Mina’ya giderek cemerat’da önce
küçük şeytana sonra orta şeytana ve daha sonra büyük şeytana usulüne uygun
olarak yedişer (Toplamda yirmibir) taş atar.
Dördüncü günün taşlarını atmak sadece Mina’da (çadırlarda)
kalanlar için gerekli olan bir ibadettir. Ülkemiz hacıları ise Mekke’de
otellerde ikamet ettikleri için dördüncü günü cemerat’da şeytana taş atmaları
gerekmez. Bu sebeple ülkemiz hacılarının attıkları taş toplamı totalde yetmiş
değil kırkdokuzdur.
Bu şekilde haccını tamamlayan hacımız son olarak Mekke’den ayrılacağı zaman haccın son görevi olan veda tavafını yaparak Mekke’den ayrılır.
ESKİŞEHİR HAC - KÜTAHYA HAC - TAVŞANLI HAC - BURSA HAC - İNEGÖL HAC - MUSTAFA KEMAL PAŞA HAC - ANKARA HAC - MUĞLA HAC - UŞAK HAC - DENİZLİ HAC